Nuh’un Gemisi hikayesinden geriye bir soru kaldı: Nuh’un Gemisi nerede inşa edildi? Burası hakkında birçok teori olsa da kesin olarak bilinen bir yer yok. Bu yazımızda, belirli bölgeleri gemi yapımı için daha uygun kılan coğrafi ve çevresel faktörleri inceleyeceğiz ve nihayetinde nerede olabileceğini anlamaya çalışacağız.
Kaynak:https://historyofyesterday.com/where-…
Büyük Tufan, İncil ve Kuran’dan en az M.Ö. 2100 yıl öncesine dayanan Gılgamış Destanı’na kadar birçok dini metinde geçen nadide bir olaydır.
Tüm gezegeni kaplayan ve tüm canlıları yok eden küresel bir sel olarak tanımlanır. İncil hesaplarında, tufana Tanrı’nın gazabı neden oldu ve 40 gün 40 gece sürdü. İslam’a göre Allah, insanların günahlarına karşılık olarak tufanı göndermiştir.
Bu felaketin meydana geldiği yeri ortaya çıkarmak için çeşitli dini metinlerdeki tasvirlerine daha yakından bakmak gerekir.
Hikayenin birçok versiyonunda, Nuh’a, yeryüzündeki tüm canlıları yok edecek bir sel nedeniyle, Tanrı (veya Allah) tarafından tahta bir gemi yapması ve katranla örtmesi için talimat verilir. Daha sonra çalkantılı sularda yolculuğuna çıkmadan önce gemisini her hayvan türünden ikişer (yedi çift temiz hayvan ve bir çift kirli hayvan) ile doldurması istenir.
Hikaye, canlıların Nuh’un Gemisi’ne ulaşacak kadar yakın, ancak deniz seviyesinden yüksek ve sel sularında hayatta kalabilecek kadar yüksek bir dağda olmalarını destekleyen detaylardan da bahsediyor.
Ayrıca, odun ve yiyecek gibi kaynakların bolluğu ve yelken açmak için yakındaki büyük su kütleleri, Nuh’un Gemisi’nin bir zamanlar tam olarak nerede olduğunu çözmemize yardımcı olur.
Nuh’un Gemisi’nin inşası için olası yerlerden ilki olan Ağrı Dağı ile başlayacağız.
Birçok dini metinde büyük bir tufandan söz edilen Mezopotamya’ya yakınlığı nedeniyle buranın Nuh’un Gemisi’nin bulunduğu yer olduğuna inanılıyor. Aynı anda beş bin yüz otuz yedi metreden uzun iki tepeye sahip olması Nuh’un Gemisi gibi büyük bir gemi için ideal bir yer olmasını sağlıyor.
Nuh’un Gemisi için bir başka potansiyel bölge de Karadeniz bölgesidir.
Bazı araştırmacılar, bu bölgenin bir zamanlar Akdeniz’den İran ve Irak’a uzanan çok daha geniş bir deniz alanının modülü olduğunu iddia ediyor. Ayrıca, bu bölgede gemi yapımı için yeterli kaynak ve gemide olduğu söylenen tüm hayvanlar için yeterli alan sağlayabilen çok sayıda su kütlesi vardır.
Dicle ve Fırat nehirlerinin yakınındaki Şinar Ovası da olası görünen yerler arasında.
Sular çekilmeden önce bu alanın çok daha büyük bir yapının parçası olduğu ileri sürülüyor. Ayrıca odun ve katran gibi pek çok kaynağa da erişimi vardı ve Mezopotamya, Ağrı Dağı veya diğer yerlere giden bir gemi için başlangıç noktası olarak kullanılabilecek kadar yakındı.
Ürdün’deki Akabe Körfezi, hem Mısır’a hem de Mezopotamya’ya yakın konumu ve odun kaynaklarının bolluğu nedeniyle Nuh’un Gemisi’ni inşa etmek için bir başka potansiyel yer olarak önerildi.
Akdeniz, bazı bilim adamlarının önerdiği başka bir olası yer. Ancak bu bölgede Nuh’un gemisi gibi bir gemi için yeterince büyük (ya da yeterince derin) olduğu bilinen bir su kütlesi yoktur.
Son olarak, bazıları, o sırada Dünya’nın başka hiçbir yerinde bulunmayan bir tür olan selvi ağacının varlığından dolayı Amerika’nın potansiyel bir yer olabileceğini öne sürüyor.
Çünkü Nuh’un gemisi Atlantik Okyanusu’nu geçseydi, bu orman onu ideal bir seçim yapardı.
Nuh’un Gemisi için hangi bölge seçilirse seçilsin, gemideki kaynaklar, ılıman bir iklim ve bir su kaynağına yakınlık önemli noktalardı.
Bu unsurlar sayesinde Nuh’un Gemisi’ni inşa edebildi ve ayrıca Nuh ve ailesine yolculukları sırasında ihtiyaç duydukları yürek ve gücü verdiler. Tüm bu etkenler bir araya geldiğinde bahsettiğimiz bu yerler Nuh’un Gemisi için ideal yerler haline geliyor.
